DURUN
ARTIK!
17
Haziran akşamı Taksim meydanında sadece “duran” bir adam herkesin ilgisini
çekti. 1979 Doğumlu sanatçı Erdem Gündüz’ün, medyanın sessizliğini protesto
etmek için yaptığı eylem 20. gününü doldurmuş Gezi eylemine yeni bir nefes,
yeni bir renk kattı. Neredeyse tüm Türkiye Halk TV ekranına kilitlenip “duran
adamı” izledi.
Eylemden
bir gün sonra bir arkadaşım bana sordu: “Elfin Taksim’de duran adam neden bu
kadar ilgi çekti sence?”
Öyle
ya eylemci sanatçı sadece duruyordu. Çok yalın, naif bir eylemdi. Ve eğer ki
çevresinde onlarca insan durmasaydı polisin müdahale etmek için hiçbir bahanesi
yoktu. Peki neydi bu eyleme ilgiyi bu kadar çeken?
Durmak.
Evet belki de sihirli kelime buydu. Sadece durmak.
Bir
açıdan baktığımızda merkez medyanın Gezi eylemine karşın öylece durmasıydı
sorun… Boş, manasız, görmezden gelerek durması. Halkın isyanını görmemesi,
eylemsizliği, pasifliği… Halkla dalga geçer gibi yayınladıkları belgeseller...
Polisin uyguladığı şiddeti görmezden gelmeler… Aslında bu süreçte merkez medya
durmuştu. Sadece durmuştu.
Ya
gazeteler? Onlar farklı mıydı? Meydanlara akan yüzbinleri görmezden geldiler ve
hiç utanmadan hepbir ağızdan aynı manşetleri attılar: “Demokratik taleplere
canımız feda!”
Evet
birileri canını gerçekten feda ediyordu… Demokrasi için, özgürlük için, yasaklara
dur demek için… Ama malum gazetelerin attığı manşetteki gibi canını feda eden
başbakan değildi. Genç fidanlardı. Abdullah Cömert’ti. Ethem Sarısülük’tü.
Mehmet Ayvalıtaş’tı. Üstelik nasıl ve kim tarafından canları alındığı
bilinmiyordu bile… Ama utanmadılar bu manşetleri atarken…
Duran
adam işte onlara karşı duruyordu… Ve iktidarın zalim uygulamalarına karşı;
“yeter artık” diye sessiz bir çığlık atıyordu duran adam. Yeter! Özel
hayatımıza karıştığınız yeter! Kardeşi kardeşe düşürdüğünüz yeter! Kendi bildiğinizi
okuduğunuz, halkın sesini duymadığınız yeter! Durun artık!
Evet.
Çok haklıydı duran adam. Hepimizin içindeki isyana tercüman oldu.
Peki
T.C. Başbakanı bu eylemler sırasında ne diyordu?
“Reyhanlı’da
53 Sunni vatandaşımız şehit edildi.”
Sayın
başbakan gerçekten “Yeter!”. Allah aşkına durun. Halk aşkına durun. Reyhanlı
gibi bir katliamın üzerinden etle tırnak olmuş bir halkı ayrıştırmayın. Gerçi
siz ne derseniz deyin bu topraklar üzerinde yaşayan Alevileri ne Cumhuriyet’ten,
ne Türkiye’den koparamazsınız. Ama gönül kırıyorsunuz… Yeter artık… Durun.