Bir
akil listenin örtülü mesajı…
Gözümüz
yollarda kalmıştı. Akil insanların listesi sonunda belli oldu. Aslında bu girişim
toplumsal barış sürecine ciddi katkı koyabilir, gerilen siyasi atmosferi
yumuşatabilirdi. Barış süreci sırasında halkın sağduyusu vazifesini görüp, iki
tarafa da eşit olma hissiyatını
hepimize verebilirdi. Maalesef çıkan sonuç öyle olmadı. AKP’nin bu süreçteki
yol arkadaşı BDP dahil, toplumun önemli bir kesimi bu listeden duyduğu
memnuniyetsizliği dile getirdi. Ama bu memnuniyetsizlik iktidarın umrunda
değil. Çünkü başbakanın bu listeyi oluşturmasında bazı kritik nedenler vardı. Onlar
bu noktada, istedikleri mesajları bu liste aracılığıyla verdiler. Şimdi gelin
isterseniz birlikte bir akil listenin iç sesine kulak verelim. Yani örtülü
mesajlarına…
Öncelikle
analize başbakandan başlayalım. Başbakan lider tipolojisi olarak, ekibinin
görüşlerini alan fakat nihayetinde kendi doğru bildiğinde karar kılan bir
yapıya sahip. Bugüne kadar ki siyasi yolculuğundan, baskın karakterinin
kararları üzerinde ne kadar etkili olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Yani
aslında başbakan bu süreci yine kendisi, BDP ve İmralı ekseninde yürütmeye
devam edecek. Ama bu sürece karşı çıkanların tek odağı olmamak ve partisinin
git gide yıpranan (anket sonuçları onu gösteriyor) imajını kurtarabilmek adına bizlere
sunni bir gündem yarattı. Nitekim bu mevzu uzun sure konuşulacak ve bu sürecin
yeni odak noktaları akil insanlar ve onların açıklamaları olacak. Hatta bu tezi
destekleyen ilk örnek olay akil listenin açıklandığı gün yaşandı. Öcalan’a 4.
tur ziyaret gerçekleşti. Üzerinde duran var mı? Yok. Hepimiz akillere
odaklandık çünkü. Bu siyasi hamle şimdilik
işe yaramış görünüyor.
Peki
liste akılları dağıtmak ve odak noktalarını çoğullaştırmaktan başka ne işe
yaradı? Şimdi ona bir göz atalım.
Akil
insanları bölgelere göre dağıtmak bence sosyolojik olarak doğru bir çıkış
noktası. Benim bu noktada ki beklentim, her bölgeye o bölgenin hassasiyetlerine
hitap edebilecek, o bölgenin dokusunu çok iyi bilen ve saygınlığı çok yüksek,
hatta muhalefetin bile itiraz edemeyeceği aydınların görevlendirilmesiydi. Bu
gerçekleşmedi. Üstüne üstlük akil insanlar için öngörülen görev tanımlarında da
ciddi yanlışlar var. Doğu’da çekilme batı’da kardeşlik denilerek çıkılan
yolcuğun esas adı “uyutma-uyuşturma” operasyonudur. Arka planda görüşmeler
sürerken, halkın sırtını sıvazlayıp “teskin ve telkin” etmektir. Yani iktidarın
zaten uygulamaya niyet ettiklerini halka ikna etmektir.
Halbuki
ben bir vatandaş olarak hükümetten sürece dair beni aydınlatmasını bekliyorum. İkna
etmesini değil. Barış diye yola çıktıkları bu süreçte kısa ve uzun vadeli
stratejik planlarını öğrenmek istiyorum.
Atacağımız bir sonraki adımı bilmek istiyorum. En önemlisi varacağımız
noktayı görmek istiyorum. Ve itirazım olduğu noktalarda sözüm dinlensin ve bu
söz birçok kişiden çıkıyorsa süreci etkileyebilsin istiyorum. Akil insanlar
bunu ne kadar başarabilecek göreceğiz.
Bu
listenin esas iç sesi başbakanın, Kürt açılımı olarak başlanan sonra çeşitli
adlar alan bu süreçte kendisine destek olan güç odaklarına bir teşekkürüdür. En
büyük teşekkür, Ergenekon operasyonlarında hatırı sayılır dahli olan Taraf
gazetesine gelmiştir. Taraf gazetesinden 5 kişiyi listeye dahil ederek; “İyi iş
çıkardınız. Gerçi sonunda sizi de bitirdim ama üzülmeyin. Kalbimdesiniz” denmiştir.
Ardından Yeni Şafak’tan 4, Star’dan 4, Bugün’den 3 ve Yeni Akit’ten 2 kişiyi
listeye alarak islami ağırlıklı
kesime “Ben sizden kopmadım. Benim doğuş noktam sizlersiniz. Beraber güçlüyüz”
mesajını verilmiştir. Sabah grubundan listede isim olmaması çok normal. Çünkü olsa
da olmasa da onların koşulsuz bağlılığı devam edecek. Arzuhan Doğan Yalçındağ’ı
zaten yazmama gerek yok. Doğan Grubu bu durumda resmen taraf olmuştur. Hem de
en üst düzeyde temsille.
Evet.
Bu liste aslında hükümetin kendi adına yürüttüğü kuvvetli bir lobi
çalışmasıdır. Başta “yetmez ama evetçilere”; “yaptığınız iyiliği unutmadım”
denmiş ve peşi sıra medyadaki destek, bağlayıcı hale dönüştürülmüştür. Sürece
destek vermeyenlerin eline de oyuncak verilmiş “hadi biraz da bu listeyle,
sanatçılarla, gazetecilerle uğraşın, bizi rahat bırakın” denilmiştir.
Biraz
niyet okudum ama başka çare de yok gibi.
Sonuç olarak akil insanlar listesi benim için gelmiştir ve geçmiştir.
Ben yine gözümü İmralı görüşmelerinden ve iktidardan ayırmam. Evet biraz oyalandık,
aklımız dağıldı ama uyumadık. Umarım duyarlı halkımız da bu oyuna gelmez.
Uyumaz. Gerçeklerden uzaklaşmaz. Umarım.
Sağlıcakla
kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder