HÜZÜN YILI
Üzerine nice yazılar yazılan, analizler yapılan
Gezi eylemlerinin üzerinden 6 ay geçti. Yeni bir yıla gireceğiz neredeyse...
Ama 2013 Mayıs ve Haziranını hiç unutmayacağız. Bizler Gezi Parkı’ndaki bir
ağacı korumak için başlayan ve ardından adeta bir isyana dönüşen bu eylemlere
şahit olmuş insanlar olarak elbette bu günleri hiç unutmayacağız... Ama bizden
daha önemli olan, bu eylemlerde polis şiddeti nedeniyle yaşamını kaybeden
gençlerin aileleri için 2013 hiç unutulmayacak bir yıl olacak.
Geçtiğimiz günlerde Gezi eylemleri esnasında polis
kurşunuyla ölen Ethem Sarısülük’ün duruşması vardı. Mahkeme
heyeti, avukatların tarafsızlık itirazları üzerine dosyadan çekilme kararı
aldı. Dosya bir üst mahkeme olan 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Duruşma
esnasında savcının uyuklayan görüntüleri ise vicdanları bir kez daha yaraladı.
Sonuç ise yine çözümsüzlüktü. Adalet bir kez daha yara aldı…
Eylemler esnasında hayatını kaybeden gençler henüz
19’unda, 20’lerindeydi… Yaşamlarının baharında inandıkları uğruna yollara
döküldüler. Bedelini hayallerini yitirmekle ödediler. Tüm bu gelişmeler ise
bizlerin şahitliğinde yaşandı. Her olayı sosyal medyadan ya da muhalif
kanallardan an ve an izledik. Geçenlerde Abdocan için yazılmış bir kitaba
rastladım kitabevinde… Sonra bir gün twitterda Ali İsmail’in Eskişehir’de
yapılan heykelinin resmini gördüm. Birden boğazım düğümlendi. Ne emeklerle
büyüttüğüm oğlumu gördüm onların gözünde… İnsan olan dayanamazdı bu acıya… Bir
annenin öldürülen çocuğu için yazılmış kitabı görmesi… Ya da 19 yaşında sokakta
döve döve öldürülen oğlunun heykelini okşaması… Bu hüzün hepimize yeter dedim
içimden… Hepimize yeter…
O güzel çocukların isyanı hükümetin yaptırımlarınaydı…
Bu uğurda en ağır bedeli onlar ödediler. Anaları, babaları, kardeşleri,
sevdikleri, hayalleri, gülücükleri hep yarım kaldı.
Bizim ise onlara ödememiz gereken bir borcumuz var.
Onlar bu iktidar değişsin istiyorlardı. İtirazları vardı. Bizler ise bunu
yerine getirmekle mükellefiz. Önümüzdeki seçimlerde kaybetme lüksümüz yok. O
güzel çocukların yarım kalmış hayalleri için her ne olursa olsun sonuna kadar
mücadele etmeliyiz.
Yorgunluğa, yılgınlığa kapıldığınız anlarda onların
pırıl pırıl bakan gözleri aklınıza gelsin. O gözlerden umudu alalım. Ve
istediğimiz özgür, demokratik Türkiye’yi
inşa etmek için mücadele edelim… Ve bu hüzün yılını hiç unutmayalım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder