Siyasette
nezaket: Meclis TV ve Lojmanlar...
Son günlerde T.B.M.M. kürsüsünden sarf edilen sözler akıllara durgunluk
getiriyor. AKP kadroları iktidara geldiği ilk günden bu yana kavgacı, tehditkar
ve yakışıksız üsluplarıyla Türkiye’de siyasi nezaketi ayaklar altına aldılar.
Geçmiş yıllarda mecliste bu tür tartışmalar
yaşanmıyor muydu? Elbette yaşanıyordu... Tartışmak, müzakere etmek demokrasinin
gereği zaten... Fakat birbirinden nefret edercesine, öldüresiye, hakaretlerle konuşmak,
meseleleri çözümden uzaklaştırıp kutuplaşmaya sürüklüyor. Yönetimin en
tepesinde yaşanan bu gerginlik ise tabana kadar yayılıyor. Sonra işte patlamaya
hazır gergin bir toplum yapısı ortaya çıkıyor.
Siyaseten karşıt olmak, farklı düşünmek muhalefet
milletvekillerine meclis kürsüsünde “terbiyesizler” diye bağırma hakkını
doğurur mu? Bu sorunun yanıtı elbette; “Hayır.”
Peki mecliste nezaketi neden yitirdik sizce?
Siyasette nezaketi yitirmemizin nedenlerini çok
boyutlu düşünmek gerek... 12 Yıldır süregelen yönetimin, ayrıştırıcı,
ötekileştirici, hatta yok sayan ve çoğu zaman üstten bakan üslubu mevcut gergin
ortamın temel taşlarını oluşturdu diyebiliriz.
Fakat ben bu yazımda sizlere, gözden kaçan ve AKP
döneminde kapatılan Milletvekili Lojmanları ve Meclis TV.’den biraz bahsetmek
istiyorum.
Yönetim alan yazınında, işletmelerin ya da
kurumların işleyişini etkileyen “yumuşak” ve “sert” faktörler vardır. Bu iki
faktörü siyasette örneklemek
gerekirse; Siyasi grupları, onların politikaları ve programlarını
hesaplanabilir, ölçülebilir ve tanımlanabilir sert unsurlar olarak ele alabilir,
insan faktörünü, sosyal yaşamı ve insanlar arası ilişkileri hesaplanamayan,
öngörülemeyen “yumuşak” faktörler olarak tanımlayabiliriz.
İşte tam da bu noktada vekiller arası diyalog ve
hoşgörünün kurulmasına çok etkisi olan ve AKP iktidarıyla kapanan “Milletvekili
Lojmanlarına” değinmek istiyorum. 1999 Seçimlerinden sonra annemin DSP İzmir
milletvekili seçilmesiyle ben de bir dönem lojman yaşamını tecrübe etme şansına
sahip oldum.
O günleri yaşayanlar hatırlayacaktır lojmanları...
Seçmenler tarafından belki de pek sevilmeyen, “bu vekiller de fazla lüks
yaşıyor; lojmanlar, maaşlar...” diye eleştirilen ama aslında farkında olmadan
vekiller arası hoşgörü ortamının oluşturulduğu ortak bir yaşam alanıydı
lojmanlar...
Size kısaca tarif etmem gerekirse; 2 tane çok
katlı bloktan ve belirli sayıda villadan oluşan bu lojmanların içinde ortak
restoran, kuaför ve yürüyüş alanları yer almaktaydı.
Şimdi belki diyeceksiniz ki: “Meclisteki
gerginliğin lojmanlarla alakası ne?”
İnanın ki alakası çok. Siz belki de akşam
asansörde karşılaşacağınız komşunuza ağzınıza gelen küfrü edebilir misiniz?
Ortak yaşam alanının uzlaşı üzerindeki etkisi,
akademik alanda kesin olarak tarif edilen Japon ve Amerikan yönetim tarzı
arasındaki fark kadar açık ve nettir. Örnek vermek gerekirse; gündüz mecliste
kıyasıya tartıştığınız kişi akşam belki de yüzyüze bakacağınız, selam verip hatır sormak durumunda kalacağınız
ve hatta yemek yerken sofranıza buyur etmek durumunda kalacağınız bir “çalışma
arkadaşınızdır” aslında.
Lojmanlarda çoğu zaman farklı partilerden
komşularınız olur. Komşularınızın ister istemez özel yaşantılarına, aile içi
tartışmalarına dolaylı da olsa şahitlik etmiş olursunuz. Ama inanın ki bugünkü
rezil siyasetin, yani özel hayatı afişe etmelerin yanından bile geçmeyen bir
siyasi kültür vardı o yıllarda... Herkes herkesi bilir ama saygı gösterir,
susardı...
Ve aslında vekil lojmanlarının yarattığı bu “hoşgörü” ve “çalışma
arkadaşlığı” ortamının önemini bilen AKP işe orayı yok etmekle başladı. Ve işte
aslında tüm kurum ve işletmelerde dikkate alınması gereken ve bireyler arası
etkileşimi kuvvetlendiren “yumuşak” faktörleri gözardı etti.
Lojmanların dışında bir diğer önemli faktör,
meclisin çalışma saatleri esnasında canlı olarak halka ulaşmasını sağlayan
Meclis TV’nin kapatılması oldu. İnanın ki Meclis TV’nin açık olduğu yıllarda
saat gece 03:00 bile olsa vekiller oturmalarına, kalkmalarına, sözlerine dikkat
ederlerdi. Üstelik halk seçtiği vekillerin çalışmalarını izleme şansına sahip
olurdu. Yani bir nevi şeffaf yasama/yönetim ve örtülü denetim mevzu bahisti...
Lojmanlar ve Meclis TV vekillerin halkla ve
birbirleriyle ilişkilerini etkileyen birçok unsurdan sadece ikisi... Bunun gibi
siyasette nezaketin kromozomlarıyla oynayan nice uygulamayı AKP iktidarında yaşadık.
Ve sonunda da birbirine öfkeyle saldıran, hakaret eden, kimi zaman üstten bakan
ve tüm bunları izlerken utanan, hayıflanan bir topluma döndük...
Umuyorum ki AKP, iktidara gelirken peşinden
getirdiği “siyasi nezaketsizliğinden” bir an evvel arınır. Yoksa bu gidişle
haberleri izlerken çocuklarımızı ekranlardan uzak tutmamız gerekecek...
Ve unutmayalım ki; İtibarı gitgide kaybolan ve
işlevsizleştirilen meclis hepimizin meclisi... Daha fazla raydan çıkmadan biraz
nezaket, biraz sağduyu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder