GÜNAYDIN AKP
Başbakan 2014 yerel seçimlerinde İzmir’i almayı
niyet etmiş. Niyet etmiş etmesine ama yolunu yöntemini bir türlü bulamamış.
Bunun üzerine AKP’li bir İzmir milletvekilinden “gizli” İzmir raporu istemiş. Hikayenin
bu kısmı trajikomik.
Neden mi? İşte cevabı. Buyrun AKP’nin “gizli”
İzmir Raporu’nun en can alıcı paragrafına:
“Partinin söz sahibi kişilerinin, hükümet
temsilcilerinin, parti yöneticilerinin, milletvekillerinin, devlet
yöneticilerinin hatta akil adamların İzmir ile ilgili söylemlerinde dikkatli
davranmaları gerekmektedir. İzmir milletvekilleriyle istişare yapılması
gerekir. Sayın Melih Gökçek’in arsenikli su meselesine müdahalesi, Sayın
Hüseyin Çelik’in İzmir’e ‘sümüklü çocuk’ benzetmesi, Diyanet İşleri Başkanı’nın
‘İzmir’e irfan gerekir’ söylemi, Dokuz Eylül’de yaşanan bayrak krizi, Fazıl Say
hakkındaki karar, İzmir’de partimiz adına olumsuz etki yapmıştır. Bu konuda
dikkatli davranılması gerekmektedir”
GÜNAYDIN!
Bu kadar emek sarfedip bu raporu yazmanıza gerek
yoktu. Zaten biz bunları sürekli söylüyor ve yazıyorduk. Siz İzmir’e hakaret
ettikçe, İzmirli seçmen sizi sandığa gömmeye devam edecek. Bu kadar basit. Bunu
düzeltmenizin yolu yöntemi var mı?
Yok. Yok çünkü AKP ile İzmir arasında doku
uyuşmazlığı var. Bu uyuşmazlık türlü türlü maskenin altından bile kendini
gösteriyor. Halbuki İzmirli çeşitli dönemlerde sağ partileri de yerelde
iktidara getirmiştir. Ama AKP’ye, tüm çabalarına rağmen yüz vermiyor. Çünkü
bugünkü siyasi konjonktürde cumhuriyeti ve onun değerlerini savunan bir sağ
parti yok. İzmirli demokrattır, özgürlükçüdür ama her şeyden önce
cumhuriyetçidir. Açık ve net.
Evet, AKP’nin İzmir’de yerelde iktidar olması
imkansız. Gelin görün ki bu rapora itibar eder ve söylemlerine dikkat ederlerse
belki siyaset etiği açısından olumlu bir adım atmış olurlar. Lakin siyaset
ahlak ve etik olmadan tam manasıyla icra edilemez. Siz insanların yaşam tarzlarını,
inanma biçimlerini ve tercihlerini yargılayamazsınız. Yargılamaya kalkarsanız demokratik
olmayı bırakın, bugüne kadar oynadığınız “öteki” ve “mağdur” rolünüzle çelişmiş
olursunuz. Zaten çelişiyorsunuz da…
Sözün özü seçimler yaklaştıkça sadece seçim
kazanmaya yönelik, içselleştirilmemiş, özümsenmemiş hiçbir söylemin İzmir’de
karşılık bulmayacağına emin olabilirsiniz.
İzmir seçmeni yine sağduyusuyla hareket edecek ve
siyaset tüccarlarına gerekli yanıtı verecektir. Emin olunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder