Adieu
Binali Yıldırım
Efendim aday olmak herkesin demokratik, anayasal
hakkı… Hiç kimseye neden aday oluyorsun diye sormaya niyetimiz yok. Ama izin
verirseniz bir İzmirli olarak “İzmir neden Binali Yıldırım tarafından
yönetilemez?” sorusuna yanıt vermek istiyorum.
İlk neden; İzmir “kadın öncül” bir kenttir...
Öncelikle belirtmek isterim ki; Cahit Külebi boşa
dememiş “İzmir’in denizi kız, kızı deniz… Sokakları hem kız hem deniz kokar”
diye. Bu dizeler bir hakikatin yansımasıdır. Eğer ki bir cinsiyeti olsaydı
şehirlerin, inanın ki İzmir “kadın” olurdu. Hem de yürekli, cesur, efe bir
kadın…
İzmir’de sosyal yaşamının temel ögeleri
kadınlardır. Önemli STK’ların liderleri kadınlardır. Kanaat önderleridir,
belirleyici olanlardır. Yani İzmirli kadınlar sadece “kenttaş” değil, “karar
merkezleridir”. Kadınların onaylamayacağı bir projenin yürümesi zordur.
Kadınların beğenmediği mekanlar tutmaz. Sözün özü İzmir’de kadın-erkek eşittir
ve hatta kadınların sözü daha önceliklidir. Şimdi sormak istiyorum; Boğaziçi
Üniversitesi’nde gençler kızlı-erkekli oturdukları için okuyamayacağını düşünen
Sayın Yıldırım İzmir’in bu yapısına nasıl uyum sağlayacak? Bu sorunun yanıtı
bence Yıldırım’da da yok… Çünkü “kadın” öncelikli bir yapısı yok.
Peki ikinci neden olarak gelelim İzmirli olmaya…
İzmirli olmak nedir sizce? İzmir’de doğup büyümek
mi? Yıllardır İzmir’de oturuyor olmak mı? Bence ikisi de kabuldür. Yeter ki
İzmir’in dokusunu özümsemiş, kültürünü kabul etmiş olsun. Başka şehirlerde
doğup büyüyen ama yıllar sonra İzmir’e yerleşenleri de bağrına basar İzmirli.
Gönlü geniştir. Yargılamaz. Ve asla yargılanmasına da izin vermez. Özgürlüğü en
büyük hasleti olmuş İzmirlinin dokusu, meşhur yasaklarıyla tanınan AKP
iktidarını yerelde kabul eder mi?
Bu sorunun yanıtı da kısaca “Hayır” olur. AKP
politikaları ve Sayın Yıldırım’ın kültürü ile İzmir arasında “doku uyuşmazlığı”
var çünkü... Dolayısıyla İzmir ve Yıldırım buluşması mutsuz bir sonla
bitecektir.
Şimdi gelelim AKP’lilerin en önemli
argümanlarına; Yerelde halka hizmet getireceklerini savunuyorlar. İktidarın
getirdiği güçle vaadlerde bulunuyorlar; Yollar, geçitler, alt yapı çözümleri
vs… Evet, ne yalan söyleyeyim işin içine “büyük ihaleler” girdi mi iyi “iş”
çıkarıyor AKP’liler… Bakınız İstanbul’a… Şehrin hemen hemen her yeri devasa
AVM’ler ve gökdelenlerle kaplı… Şehrin silüeti neredeyse yok oldu. Tarihi
dokusu tamamıyla bozuldu.
Peki “şehir” demek gökdelenler, AVM’ler, yollar,
üst geçitler demek midir?
Bu sorunun yanıtını en iyi İzmirliler bilir.
İzmirli için “şehir” demek özgürce yaşam demektir. Meydanlarınla binlerce
gencin kolkola sevda türküleri söylemesi demektir. Aldığınız her nefeste
hissettiğiniz “paydaşlık” duygusudur. O kente ait olmak, ait hissetmektir.
İstediğiniz saatte sokağa çıkabileceğinizi bilmek ve yaşam tarzınızı güvende
hissetmektir.
İstanbul ve Ankara’da yaptıklarınız İzmir’de
yapacaklarınızın teminatı ise Sayın Yıldırım, olası bir yerel iktidarınızda
Kordon’dan İnciraltı’na uzanan sahil şeridinde ve Karşıyaka-Bayraklı sahilinde
yükselmesi muhtemel gökdelenler canlanıyor gözümün önünde…
Kentin göbeğinde açılmış devasa AVM’ler görünüyor
sizin iktidarınızın ufkunda… Güzelim Çeşme ve Urla’nın henüz insan yüzü
görmemiş koylarının rant için imara açılacağı garanti gözüküyor. Ve
yaptıklarınız yapacaklarınızın garantisi ise Kordon’daki ve kentin tüm kıyı
şeridindeki mekanlara getireceğiniz içki yasakları sabırsızlıkla bekliyor gülen
yüzünüzün ardında…
Ve belli bir saatten sonra caddelerinde
yürünemeyen bir İzmir bekliyor pusuda… Yani o nazlı güzel kızın yüzünü
soldurmaya geleceğinizi biliyoruz Sayın Yıldırım… Görüyoruz gelen karanlığı… O
yüzden istemiyoruz sizi ve yasakçı-rantçı iktidarınızı…
Ve tüm bu olası İzmir tablosunu düşündükçe;
Seçime kadar misafirimiz olun ama sonrasında İzmir’i bize, yani gerçek
İzmirlilere bırakıp gidin demek düşüyor bizlere… İzmir’in ruhunu yok edecek
örtülü niyetlerinizi de alın gidin şehrimizden… Günahıyla sevabıyla mutluyuz
biz İzmir’imizden…
Yani sözün özü, sizin hiç tanımadığınız levanten
arkadaşlarımızın tabiriyle;
“Adieu Binali Yıldırım… Adieu.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder