Kadınlar
nasıl karar verir?
Gelin bir soruyla başlayalım; Sizce kadınların
karar alma süreçleri ve kriterleri siyasette neden önemli?
Sorunun yanıtı çok açık aslında; Kadınların
propaganda süreçlerinde etkisi çok büyük. Hem seçen hem seçilen kadınlar,
sonuçlar üzerinde belirleyici rol oynuyor. Muhtemelen defalarca duymuşsunuzdur;
“Başbakanı o noktaya kadın seçmenler getirdi” diye...
Peki ya CHP? CHP’nin başarısında kadınların rolü
yok mu?
Var elbette... Yıllardır iktidar yüzü görmediği
halde dimdik ayakta duran CHP için kadınlar partinin “dinamosu” adeta... Aslında
teorileri haklı çıkaran, her mahallede parti görevlisi olsun olmasın partinin
örtülü propagandasını yapanların “kadınlar” olması. Hem aktif siyasette görev
alanlar, hem sadece seçmen vasfıyla partiye sempati duyan kadınlar tabiri
caizse “arı gibi” çalışıyorlar. Hal böyle olunca kadınların seçimlerde vereceği
kararları nasıl etkileyebileceğimiz de önemli bir unsur olarak karşımıza
çıkıyor.
Yönetim bilimcilerin yakından takip ettiği Harvard
Business Review dergisinin Eylül 2013 sayısında yer alan, Benko ve Pelster
tarafından yapılmış bir araştırmanın başlığı aslında “Kadınlar nasıl karar
verir?”... Benim de üzerine doktora araştırmamı yaptığım yönetim biliminin
kapsama alanı diğer birçok bilim alanıyla sırt sırta yürüyor diyebiliriz. Siyaset
bilimini de bu ilişki içerisinde değerlendirmenin her iki alana da verimli katkılar
sunacağı kanaatindeyim. Bu bağlamda kadınların karar vermesini etkileyen
unsurlara değinen bu araştırmadan bazı satır başlarını sizlerle paylaşmak
istiyorum.
Kadınlar ve erkekler neden farklı karar alırlar?
University of California, Irvine’da yapılan bir
araştırmaya göre erkeklerin beyninde kadınlara nazaran 6,5 kat daha fazla gri
madde bulunuyor. Buna karşın kadınların beynindeki beyaz madde erkeklerin 10
katı. Neymiş bu gri ve beyaz madde dediğinizi duyar gibiyim. Gri madde
beyindeki bilgi işlem merkezlerinin ayırt edici özelliğiyken, beyaz madde bu
merkezler arasındaki bağlantıyı kolaylaştırıyor. Yani kadınların karar
vermesini etkilen faktörler erkeklere oranla çok çeşitli.
Peki bu fiziksel farklılık karar alma sürecini
nasıl etkiliyor?
Sorunun yanıtı yine söz konusu araştırmada
verilmiş; bir erkek evinden siyah bir pantolon almak için çıktığında muhtemelen
yarım saat içerisinde siyah pantolonu alıyor ve alışverişini bitiriyor. Bir
kadın ise keşif odaklı ve değişimlere açık olduğundan, siyah pantolon almak
için yola çıkıp başka kıyafetlerden etkilenerek kararını değiştirebiliyor. Ve
sonuçta yarım saatten uzun süren ve amaçlanandan bambaşka bir sonuçla
karşılaşabiliyorlar. Bu özellik tüm karar süreçlerine genellendiğinde;
erkeklerin seçenekleri daraltan ve tek seçeneğe indiren bir yapıya sahip
olduğunu, kadınların ise olasılıkları keşfetmeye ve değişime açık olduğunu
rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kadınların vücut dili erkeklerden farklı mıdır?
Benko ve Pelster’in araştırması bu konuda da bazı
ipuçları veriyor. Örneğin siz konuşurken onaylar nitelikte kafasını sallayan
bir erkek, konuyu anladığını ve devam etmenizi ima edebiliyorken, aynı durumda
başını sallayan bir kadın ise size onay verdiğini ve ayrıntıları duymak
istediğini ima ediyor aslında... Yani kadınların detaycı ve sabırlı özellikleri
ön plandayken, erkeklerin aceleci ve sonuç odaklı olduklarını söyleyebiliriz.
Araştırmada çıkan bir diğer sonuç ise görüşmeler esnasında kadınların yüzyüze
oturmayı erkeklerin ise yanyana oturmayı tercih ettiğine yönelik.
Seçmenle yakınlık gerekli mi?
Düşünün ki seçim çalışması için bir evin kapısını
çaldınız. Ve ev sahibi seçim propagandası yapmanız için sizi ve arkadaşlarınızı
içeri buyur etti. Bu noktada erkeklerin seçmenle yakınlık kurmada zorluk
yaşadığı kabul görmüş bir gerçek. Evine girdiğiniz seçmenin evini göz ucuyla
incelemek, duvarlardaki resimlerden bir yaşam hikayesi oluşturmak ve bu
doğrultuda yakınlık kurmak genellikle kadınlara özgü bir özellik... Ve zaten
çoğunlukla bu çalışmaları kadınlar yürütüyor. Kadın seçmenin sempatisini ise bu
ipuçlarını yakalayan kazanıyor.
HBR’de yayınlanan ve bir kısmını paylaşmaya
çalıştığım Benko ve Pelster’in araştırması özünde, kadınların alternatifler
arasından seçim yapmayı sevdiğini ve erkeklere oranla yeniliklere daha açık
olduğunu vurguluyor. Ve zaten seçmen kadınlar kararlarını da bu doğrultuda
veriyorlar.
Bu araştırmadan payımıza düşen sonuç; seçimlerin
belirleyicisi olan kadın seçmene çeşitli proje ve önerilerle gitmemiz gerektiği..
Ve onlara bu projeler arasından seçim yapma şansını tanımak da önemli... Örneğin
yerel seçimler için mahallesinde açmayı vaat edeceğiniz ahşap boyama kursu, o kadın
seçmenin ilgisini çekmeyebilir. O zaman muhakkak o mahallede yaşayan kadın
seçmen için elinizde iki alternatif projeniz daha olmalı...
Yani siyah pantalon almak üzere yola çıkan
kadınlara rengarenk bir ceket satmak bizim elimizde... Yeter ki kadın seçmene
nasıl yaklaşacağımızı bilelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder