Sol yanım...

18 Eylül 2012 Salı

ABD SEÇİMLERİ VE ORTADOĞU


ABD’de çekilen ve Hz. Muhammed hakkında hakaret ifadeleri içeren “Müslümanların Masumiyeti” filmine yönelik protestolar gitgide artıyor. Bu filme tepki olarak Libya’daki ABD Büyükelçisi ve beraberindeki 4 görevli Bingazi’de öldürüldü. Sanıyorum ki Amerika gibi plansız tek bir adım atmayan bir ülkenin, tepki göreceğini bile bile bu filmin çekilmesine izin vermesini tesadüf olarak karşılamayacaksınız. İslam dünyasının bu konudaki hassasiyeti malum. Geçmiş zamanda çizilen bir karikatür de benzer tepkilere neden olmuştu. Aslında peygamberler konusundaki bu hassasiyet sadece islamiyette yok. Koyu bir katolik olduğu bilinen Mel Gibson’un önüne sunulan fırsatlar ve haç yaktığı video klibinden ötürü Papa tarafından afaroz edilen Madonna hala hafızalarımızda… Dini meselelerle ilgili çekilen bu filmler, çizilen karikatürler devletler arasında kriz yaratacak kadar önemli. Bu son yaşananlarda bunu tasdikliyor.. ABD Başkanı Obama bu saldırının karşılıksız kalmayacağını açıkladı.

Amerika seçimlere giderken yaratılmak istenen bu krizden kim karlı çıkacak? 6 Kasım’da yapılması beklenen seçimlerde Obama’nın gönderilmesini isteyenler bu kirli oyunun bir parçası olabilir mi? 21. Yüzyılın tekrar  “dinler savaşı” dönemi olacağı çoktandır öngörülen bir teoriydi. Bu teorinin nasıl işlediği apaçık ortada. Bu tür bahanelerle Amerika müslüman ağırlıklı ülkeleri “barış ve baharı getirmek” vaadiyle resmen işgal ediyor. Sudan, Tunus, Bagladeş, Endonezya, Irak, Yemen, Mısır ve Suriye gibi ülkelerde bu filme tepkiler çığ gibi büyüyor. Basına yansıyan son haber ise ABD Başkanı Obama’nın Başbakan Tayyip Erdoğan’a islam alemini sakinleştirmesi için ricacı olduğu. Obama’nın “seni seviyorum Michelle…” diyerek başladığı adaylık konuşması sonrasında isteyeceği son şey seçime girmeden yeni bir savaşın içinde olmaktır.

Gerçi ABD  işgallerini “savaş” değil “barışı getirmek” olarak değerlendiriyor. Ama işin iç yüzünün böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. AKP Hükümetinin Suriye politikasından anladığımız kadarıyla biz ABD ve İsraille birlikte hareket ediyoruz. Peki dini taciz içeren filmlere tepkisini iyi bildiğimiz Başbakan Erdoğan bu sefer de Obama’nın imdadına yetişecek mi? Malum bizde de seçimler kapıda.

Tüm bu soruların cevabını önümüzdeki günlerde yaşayıp göreceğiz. Şu çok açık bir gerçek ki ABD’nin yaklaşan seçimlerinin sancısı sadece ABD’de yaşanmayacak. Artık Ortadoğu ile organik bağı iyice kuvvetlenen ABD’nin tüm iç sancıları buralarda yankı bulacak. Umuyoruz ki bu süreci insanlık adına daha az can kaybıyla atlatabiliriz. Ama görünen o ki süreç kanlı işleyecek. Hiç istemesekte…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder