Sol yanım...

5 Eylül 2012 Çarşamba

4+4+4 BAŞLIYOR!




İktidar partisi büyük tantanayla, tüm tepkilere rağmen 4+4+4 kesintili eğitimi meclisten geçirdi. Komisyondaki itirazlar, halkın sokağa dökülmesi, Türkiye genelinde yapılan eylemler kar etmedi. Yasa birçok eksiğiyle, yangından mal kaçırılır gibi meclisten geçirildi. 8 Yıllık kesintisiz eğitimi neden yok etmek istedikleri çok açık bir gerçekti: İmam Hatiplerin ve meslek okullarının ortaokul kısmının önünü açmak. AKP’nin çevresinde pervane olan milyonlarca muhafazakar varsayılan kitleye güvendiler. Sandılar ki sistem değişince akın akın İmam Hatip kayıtları olacak, herkes o okullara hücum edecek. Ama sonuç şaşırtıcı şekilde öyle olmadı. 

Ülke genelinde gelen kayıt haberlerine bakınca birçok okulda tek sınıf dahi dolduracak kayıda ulaşılamadığı görülüyor. İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği'nin (ÖNDER) Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre hedefleri 60.000’e düşen öğrenci sayısını 1 milyona çıkarmak. Hem derneğin hem hükümetin olağanüstü çabalarına rağmen son kayıt tarihi 17 Ağustos olan İmam Hatiplerde istenen kayıt düzeyine ulaşılamadığı için süre uzatılmış. Kayıtlar halen devam ediyormuş. Örneğin Bursa’da 24 imam Hatip ortaokulu için ayrılan 1200 kontenjanın 850’sinin dolduğu bilgisi Bursa İl Milli Eğitim Müdürü tarafından verildi. Bir diğer haber ise Kastamonu’dan geldi. Merkez’de açılan 3 okulda ancak bir sınıfı dolduracak kadar kayıt geldiği belirtiliyor.

İktidar 4+4+4 eğitim sistemine gelen tepkileri doğru okuyamadı. Aslında tepki gösteren kesimin İmam Hatiplerle ya da meslek liseleriyle bir kavgası yok. Aksine o kesim herkesin hür iradesiyle istediği gibi yaşayabileceği bir Türkiye istiyor. 
Burada itiraz başka. Çocuk belli bir yaşa gelip, karar verebilecek güçteyken kendi iradesi ile istediği okula gidebilir. Ama siz çocuğu hem 66 aylıkken okula başlatıp, 4. sınıfı bitirince de İmam Hatip’e kayıt imkanı doğurunca, o çocuk henüz daha yavruyken iradesi dışında bir kararı uygulamaya zorlanıyor. Benzer durum meslek ortaokulları içinde geçerli. İşte tamda burada itiraz ediyoruz. 

Bu itirazlar bilinçsiz ya da sadece ideolojik değil aynı zamanda da bilimsel. Türk Tabibler Birliği Başkanı’nın “72 ay okula başlamak için uygundur bundan dolayı 600 bin çocuğa sembolik olarak okula başlayamaz raporu verme kararı aldık” demesi de kar etmiyor. Yani kısaca aslında birçok açığı olan bir eğitim sistemi zorla uygulanmaya çalışılıyor.

Bu sistemin doğuracağı handikapları Eğitim Sendikaları’da yana yakıla vurguluyor. Ama ne çare... 

Sendikaları, bilim adamlarını, eğitimcileri, velileri dinleyen yok.

Çocuklar mı? Onların zaten karar vermehakkı yok. Koca bir hayatı yönlendirecek en önemli kararı onlar adına anneleri, babaları hatta bazen aile büyükleri veriyor.

Tüm dünya eğitim konusunda reformlar yaparken, 12 yıllık kesintisiz eğitime gidip, bölümsüz üniversitelerle disiplinler arası çalışmaların yolunu açarken biz kısıtlıyoruz, engelliyoruz, geri adım atıyoruz. 

Aklıma Nazım Hikmet’in dizeleri geliyor: “İnanın çocuklar...Güzel günler göreceğiz, güneşli günler...”

İnanacaklar mı acaba ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder