Sol yanım...

2 Nisan 2012 Pazartesi

NAMUSSUZ ÇAĞ

"Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu,
Namussuz bir çağ bu biliyorsun…”
Ne güzel yazmış Cemal Süreya… Şiirin devamı da var ama gelin görün ki yazamam, sakıncalı.
Git gide muhafazakarlaşan bir toplumuz vesselam, şiirlerle ahlak bozmanın alemi yok. Hele ki Can Yücel, Hayyam, Cemal Süreya ne münasebet…
Onlarca yıl önce yazılmış, dilden dile gönülden gönüle dolaşmış şiirler, 21. yüzyıla girerken ileri demokrasinin yaşandığı memleketimizde garipseniyor. Eh şairin dediği gibi “çağ namussuz” yapacak bir şey yok.
Peki makbul ve geçerli olan nedir günümüzde? Tablo ortada, başbakan tarafından başınız okşansın istiyorsanız Necip Fazıl okuyacaksınız. Kininizin davacısı olacaksınız. Hem de tez elden… Acelesi var, 2023’e yetişmesi lazım bu dindar ve kindar neslin… Çocukları da unutmayın, onlar da bir an evvel imamlara teslim edilmeli ya da çırak olmalı atölyelerde. Nesiller karanlıklara boğulacak ki aydınlanmanın önüne geçilsin. Bebeklikten yoğrulacak ki medeniyet nedir hiç bilemesin…

Neden komisyondan bir telaşla, usulsüzlükle geçti yasa tasarısı hiç düşündünüz mü? Öyle olmalıydı lakin vakit yok. 11 sene kaldı 2023’e, bir an evvel karşı devrimin adımları tamamlanmalı. Cumhuriyetin 100. yılında rövanş alınmalı. Bu “yeniden yapılandırma” hızla hedefe ulaşmalı. Zaten daha yeni başlıyor, ustalık dönemi icraatları son sürat devam edecek..
Nasıl mı devam edecek? Önce filmi başa saralım; TDK ve TTK’nın ilkelerinden “Atatürkçü düşünceyi yaymak” çıkarıldı, 29 Ekim kutlamaları iptal edildi, 19 Mayıs’ta ne gerek kızlar kısa etekleriyle dans edecek kaldırın denildi, meleler piyasaya sürüldü, 4+4+4 yangından mal kaçırır gibi komisyondan geçirildi. Daha durun bunlar başlangıç..
Ah ama işte şairin de dediği gibi “namussuz bir çağ bu” biliyoruz. Sarsılmaz dediğimiz her değerin sarsıldığı, yıkılmaz dediğimiz her kalenin yıkıldığı, ipin inceldiği yerden değil en sağlam yerinden koptuğu bir dönem bu… Eğitim işin en önemli ayağıydı, bundan sonra ticari ve sosyal alanlarda da karşı devrim son sürat devam edecek. Yeni yürürlüğe girecek Türk Ticaret Kanunuyla belli bir kesim ticaretten elimine edilecek, belli bir kesime ise “yürü ya kulum” denilecek. Öyle ya devletin göndereceği serbest denetmen ne kadar “serbest” olursa işler o kadar rayında gidecek.
Her alanda yapılmak istenen değişimler hızla devam ediyor. Dedik ya 2023’e az kaldı… Burada her yurttaşın önünde 2 seçenek var; ya gidişatı izleyip, ortak olacaksınız ya da elinizi taşın altına koyup karşı duracaksınız. Elinizi yüreğinize koyup bir karar verin lütfen, susacak mısınız?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder